Barış Maskeli İşgal: Golan’dan Türkiye sınırına sızan tehdit

BARIŞ MASKELİ İŞGAL: GOLAN’DAN TÜRKİYE SINIRINA SIZAN TEHDİT
Daha dün
yazdıklarımız bir kehanet değil, İsrail’in değişmeyen stratejisinin doğal
sonucuydu. “Barış” palyaçolarının sahnelediği insani dramın
üzerinden bir hafta bile geçmeden, İsrail; 100’ün üzerinde Filistinli
Müslümanları şehit etti, bomba üzerine bomba yağdırdı, Golan Tepeleri’ni resmen ilhak etti. 19
yeni karakol, bu bir işgal değil, bölgenin boğazına saplanmış bir
hançerdir. Tüm “barış” söylemleri, her anlaşma, İsrail’in stratejik
aldatmacasından başka bir şey değildir. Geçmişte olduğu gibi bugün de, yarın da
bu anlaşmaları çiğneyecek, ihanetini sürdürecektir.
ANCAK
ASIL TEHLİKE SINIRIMIZA DAYANDI!
Suriye’nin
kuzeyinde, İsrail’in YPG terör örgütüne verdiği destek artık bir sır değil,
meydan okumadır. Amacı Türkiye’ye Davud koridorunu
açmak, terörü
bir silah olarak kullanarak sınırlarımızı tehdit etmektir. Daha
önce defalarca haykırdık: Zor oyunu bozar. İsrail bize komşu olacağına, biz İsrail’e komşu
olalım.” Bu sözler artık bir stratejik öngörüden öte, yaşanmakta olan
gerçeğin ta kendisidir. Savaş artık kapımızı çalıyor. İsrail, uzun süredir
besleyip yemlediği terör örgütlerini, üzerimize saldırtmak için son
hazırlıklarını yapıyor. Bu, jeopolitik bir hamleden çok daha fazlası; topyekûn
bir varoluş mücadelesinin başlangıcıdır.
ASKERÎ
ZAFİYET, SİYASİ YAYILMA VE TÜRKİYE’NİN DİK DURUŞ ZORUNLULUĞU
İsrail ordusunun
Gazze’deki operasyonel çöküşü, onu daha saldırgan ve yayılmacı politikalara
itiyor. Kaybettiği askeri itibarı, Türkiye sınırına terör karakolları diktirerek telafi etmeye
çalışıyor. Bu, bir meydan okumadır ve Türkiye’nin
bu meydan okumaya vereceği cevap, bölgenin kaderini belirleyecektir.
Cumhurbaşkanı’nın
uçağının Netanyahu teröristi ile karşılaşmamak için pisti pas geçmesi sembolik
ama anlamlı bir duruştu. Ancak bu yeterli değil. Medyamızın
“Netanyahu ne zaman yargılanacak?” sorusunu her gün sorması bir vatan
borcudur.
Sessiz kalmak, işgale ve teröre rıza
göstermektir.
ADALET VE TAZMİNAT: İSRAİL’İN KAÇAMAYACAĞI GERÇEK
Katil Netanyahu adalete teslim edilmeyecek mi? Katil İsrail, attığı her bomba, aldığı her masum can için bu topraklara tazminat ödemeyecek mi? Almanya hala Holokost için tazminat öderken, Filistin’de işlenen ve Hiroşima’dan fazla bombanın kullanıldığı bu insanlık suçu karşılıksız mı kalacak?
Eminim ki gelecekte tarih bu zulmü lanetle yargılayacak. Bizlere düşen, bu kanlı barış tiyatrosunun dekorlarını parçalamak, yerle yeksan etmek. Golan’daki her karakolun, sınırımızdaki her terör yapılanmasının bir meydan okuma olduğunu dünyaya haykırmaktır.
Gerçek
barış, ancak adalet ve hesap sorulduğunda mümkün olacaktır. İsrail’in
operasyonel zafiyetleri ne kadar konuşulursa konuşulsun, asıl mesele
Filistin’de ve Golan’da işlenen insanlık suçlarının bedelinin mutlaka ödetilmesidir. Türkiye, bu
sınavda tarafsız bir seyirci değil, adaletin ve bölgesel güvenliğin aktif bir
savaşçısı olmak zorundadır.
TEHDİT ARTIK BİZİM KAPIMIZDA!
Bu, sıradan bir siyasi analiz veya uzak coğrafyalardaki çatışma sesleri değil. Bu, topraklarımıza yönelik gerçek, organize ve yaklaşan bir tehdidin resmidir. Yaşadığımız ve nefes aldığımız her an, gaflet uykusundan sıyrılıp dedemiz Fatih Sultan Mehmet gibi şaha kalkma zamanıdır.
Bugün uyanmazsak, yarın Golan’da dikilen karakolların, sınırımızda cirit atan terör çetelerinin ateş çemberinde uyanacağız. Yarın, “keşke”lerin ve “keşke daha sert davransaydık”ların hiçbir anlam ifade etmeyeceği bir karanlığa gözlerimizi açacağız.
Tarih bize bir seçenek sunuyor: Ya bu gece son gaflet uykumuzu uyuyacağız ve bir daha uyanamayacağız, ya da şafak sökmeden uyanıp, bu topraklara göz dikenlere “Buradan Geçilmez” diye haykıracağız.
Çünkü yarın, bugün harekete geçenlerin olacak.
Artık bugün vakit; uyanış, direniş ve diriliş vaktidir.
Çünkü yarın, çok geç olabilir.
Golan Tepeleri’ne askeri üs kurmak, Filistin’i havadan bombalamaya, İran ve Katar’ı füzelerle tehdit etmeye benzemez. Avuç içi kadar Gazze’de, Hamas’ın süngüsü karşısında bile sahada savaşı kaybeden imanın ve cesaretin karşısında duramayan İsrail’in teröristleri, Golan’ın o geniş ve sarp arazisinde hangi cesaretle mücadele edecek?
Gerçek muharebe; sahada tecrübe, yürekte sonsuz bir cesaret ve bilekte çelikten bir kuvvet ister. Oysa İsrail, gücünü yalnızca savunmasız çocuklara, masum kadınlara ve topraklarını işgal ettiği Filistinlilere karşı gösterebiliyor. Bu durum da, İsrail terör örgütünün dünyanın gözü önünde itiraf ettiği en aşağılık askeri ve ahlaki çöküşüdür.
Tarih, zalimlerin en acımasız yargıcıdır. Golan’da inşa ettikleri her ileri karakol, kendi çöküşlerinin temel taşıdır. Ecel teri döken bu işgalci, artık kendi mezarının duvarına bevletmektedir.
Hülasa: İsrail, kendi celladının ipini kendi elleriyle örmektedir.
BİLİŞİM & SOSYAL MEDYA UZMANI
TV PROGRAM YAPIMCISI - YÖNETMEN
- ramazanavukatlık mesleği hukuk mesleği değildir. taraf olan hukukcu olamaz. bence avukatlar hakim yapılsın. iki tarafın haklarını da devletten maaş alanlar korusun. yoksa fakir avukatsız zengin 20 avukat ile çalışıyor hak yerini bulmuyor. adalet taban
- ramazannoterler hiç bir işe yaramayan kurumlar. boşuna vatandaşın parasını alıyor. bence kapatılsınlar. karşılıklı sözleşme nüshaları var olan kişiler hakkını koruyabilir.
- Şeyh Müslüm İncedalElektro optik ve savunma sanayi alanında bir çok ürün geliştirdim, bunları programınız aracılığı ile bir yatırımcı ile buluşturmak istiyorum, ürünleri programınızda çalıştırabiliriz, ciddi anlamda ses getirecek niteliktedir.
- İdris ERGİNİsmim İdris ERGİN Tokat'ın Turhal ilçesinde yaşamaktayım. 18 yaşındayım. Ak Parti 27. dönem Milletvekili Aday Adayıydım. Bir genç olarak AKİT TV'de yürütmüş olduğunuz Genç Görüş programına katılmak istiyor sizinle program yapmak istiyorum.
FACEBOOKTA BİZ